Diş Kaygısını Kırmak
İnsanlar en büyük korkularından bahsederken genellikle yükseklik, örümcekler ve diş hekimi listelenir.Tüm korkular geçerli olsa da, üç korkudan sonuncusu, diş hekimlerinin şefkatli yaklaşımıyla ele alındığında oldukça yönetilebilirdir.Diş hekimi korkusu, diş kaygısı olarak daha iyi anlaşılır.Pek çok insan, tamamen normal bir duygu olduğundan, hayatlarının farklı yönlerinde kaygıyla mücadele ediyor.Ancak bu kaygı insanları sağlık hizmetlerinin dişçiye gitmek gibi çok önemli bir kısmından kaçınmaya yönelttiğinde, uygulayıcılar olarak hastaların kaygısını nasıl azaltabileceğimizi anlamak önemlidir.Diş hekimliği kaygısının farklı yönleri her yaştan ve her kesimden insanı etkileyebilir; bu nedenle, sinir hastalarına ihtiyaç duydukları bakımı almalarını sağlamak için onları etkili bir şekilde rahatlatabilecek çeşitli tekniklerin mevcut olması önemlidir.Aşağıda hasta kaygısını dağıtmak için muayenehanenizde uygulayabileceğiniz kanıtlanmış beş yöntem bulunmaktadır.
Hasta Kaygısıyla Mücadelede 5 Teknik
#1 Prosedürleri Tüm Detaylarıyla Açıklayın
Bir diğer yaygın korku ise bilinmeyendir.Diş hekimliği karmaşık olduğundan ve çoğu hasta ağız sağlığıyla ilgili sorunları tam anlamıyla anlamadığından bu durum hastanın kaygısıyla doğrudan kesişir.Bu nedenle, standart temizlikten diş çekimine kadar prosedür hakkında hastalara karşı açık ve şeffaf olmanız önemlidir.Süreçleri ve prosedürleri hastalara anlayabilecekleri basit terimlerle açıkladığınızdan emin olun.Örneğin, sertleşmiş diş taşı demek yerine, hastanın dişlerindeki herhangi bir oluşum için daha yaygın olan 'plak' terimini kullanın.
Ayrıca onlara tam olarak hangi aletleri kullanacağınızı ve bunların ağızda nasıl hareket ettirileceğini gösterin.Hatta hastaya her aletin adını söyleyerek onu işlem sırasında ne zaman kullanacağınız konusunda uyarabilirsiniz.En önemlisi, onlara prosedürün ne kadar süreceği konusunda bir zaman çizelgesi verin ve ilerledikçe ne kadar süre kaldığı konusunda onları güncelleyin.Basit bir "yarı yolu" tedavi sırasında kaygıyı hafifletmek için uzun bir yol kat edebilir.Son olarak, hastanın ara vermek istediğini belirtmek için kullanabileceği kolay bir el işaretine karar verin.Hastalar işlemler sırasında sözlü olarak iyi iletişim kuramadıklarından, bu onların daha fazla kontrol sahibi olmalarına ve dolayısıyla daha rahat hissetmelerine yardımcı olacaktır.
#2 Hastalarla Nefes Egzersizleri Yapın
Her türlü kaygıyla mücadelede en iyi egzersizlerden biri nefes egzersizleridir.Anksiyete, hızlı kalp atışı ve ani kan basıncı gibi vücudun istemsiz işlevlerini kontrol eden sinir sisteminde yaşar.Solunum düzenlerinde kasıtlı değişiklikler yapmak sinir sistemini sakinleştirmeye yardımcı olabilir, bu da hastanın hissettiği terleme ve kalp atışının artması gibi kaygı sistemlerini azaltır.
Hasta sandalyedeyken, hastanın burnundan içeri ve dışarı derin nefes almasını sağlayın.Diş ameliyatı sırasında ağızdan nefes almak zor olabileceğinden burun bazlı nefes alma tekniğinin kullanılması faydalıdır.Özellikle kalp atış hızını azaltmak için, beş saniye nefes almasını, beş saniye nefesini tutmasını, beş saniye nefes vermesini ve tekrar nefes almadan önce beş saniye tutmasını sağlayın.Randevu sırasında hasta bunalmış hissettiğinde nefes alma molalarına izin vermeyi unutmayın.
#3 Mümkün Olduğunda Misafirlerin Odaya Girmesine İzin Verin
Hastanızın sizin yanınızda rahat hissetmesini sağlamaya yönelik ortak çabalara rağmen, odada sevilen birinin bulunması çoğu zaman çok daha rahatlatıcıdır.Çocuklar özellikle ebeveynleri veya vasileri olmadan yeni alanlarda bulunmakta zorluk çekiyorlar.Ancak bu sadece genç yaş grubuna özgü bir durum değil; çoğu kişi sinir bozucu olaylar sırasında tanıdık bir yüzü ve eli tutarken daha rahat hissediyor.Bu nedenle, mümkünse hastanızın, diş tedavisini yaptırırken koltuğun yanında veya odada oturmak isteyen bir misafirle birlikte gelmesine izin verin.Mümkün olmadığında, bir asistanın bekleme odasına güncellemeler göndermesi ve hatta destek görevlisinin arada bir kontrol etmek için kapıya gelmesine izin verilmesi yararlı olabilir.
Uygulayıcılar, odada yalnız kalmak zorunda kaldıklarında kişilerin kaygılarının artabileceğinin farkında olmalı ve hastanın sinirlerini yatıştırmak için diğer yöntemlerle buna göre hazırlık yapmalıdır.
#4 Açık ve Dürüst İletişim Yoluyla Güven Oluşturun
Ağız sağlığı iyi olan kişilerin çoğunun yılda yalnızca 1-2 kez diş hekimini ziyaret etmesi gerekirken, yine de onların randevularından korkmadıklarından emin olmak istiyorsunuz.Uzun vadede hastanın güvenini oluşturmak, dişçiye gelme konusundaki endişelerini gidermenin temelidir.Muayenehanenizdeki herkesin güler yüzlü olmasını ve hastalarla açık iletişim kurmasını sağlayın.Hastaların ofisten ayrıldıklarında birincil iletişim noktası oldukları için bunu idari ekibiniz arasında uygulamak özellikle önemlidir.Hasta randevularını son dakikada taşımaktan kaçının çünkü bu hasta için daha fazla endişe yaratabilir.
Randevularına vardıklarında onlarla iletişim kurmaya çalışın.